Siyanür Kullanmadan Kuru Cevher Zenğinleştirme Tesisi Kapasite 100 Ton

Fiyat : 60.000.000 EUR
Yaklaşık TL Fiyatı : 2,084,388,000 TL
İlan Kodu : M-416813
İlan Türü : Satılık - Sıfır
Görüntülenme : 469
Güncellenme Tarihi : 19 Nis 2024
Üretim Tipi : Özel Üretim
Marka Sonomekanik
Model : Turbo Süper Metal Madeni Çevheri Zenğinleştirme Tesisi
Üretim Yılı : 2021
5
yıl
Sono Mekanik Ultrasonik Cihazlar ve Sıvı İşleme makineleri
Türkiye - İstanbul - Gaziosmanpaşa
Hürriyet Mah. 256. Sk. No:10 (Şafak Hastanesi sokağı) Gaziosmanpaşa / İSTANBUL
İlan Açıklaması

GARANTİ ULTRASONİK FİRMASI OLARAK SİYANÜR KULLANMADAN KURU CEVHER ZENĞİNLEŞTİRME TESİSİ KURUYORUZ .1SAAT te 100 TON  topraktan her türlü metali doğal yöntem ile ayrıştıabiliyoruz .                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                   Siyanürsüz de altın çıkaRILABİLNİRMİŞ:

Dikili-Kaynarca jeotermal sularında altın bulunması altın madenciliği tartışmasına yeni bir boyut getirdi. Yıllardır Bergama’da siyanürlü altın madenciliğine karşı mücadele eden çevreciler, doğaya zarar vermeden de altın madenciliğinin yapılabileceğine bir örnek olarak jeotermal sularından çıkan altını gösteriyorlar. Bir diğer görüş ise sorunun altın madenciliği ve çevre tartışmasının yanı sıra ekonomi-politik yönünün de olduğuna dikkat çekiyor.
Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, jeotermal sularının litresinde 4.9 miligram altın tespit edilmesini .-Demek ki siyanür kullanmadan, çevreyi ve canlı sağlığını tehdit etmeden de altın elde edilebilirmiş, sözleriyle değerlendirdi. Özgüven, bu altını çevreye bir zarar vermeyecek şekilde ekonomiye kazandırmayı düşündüklerini söyledi.
ÖNCELİK YAŞAMIN KORUNMASIDIR
Bilim dünyasını konuyla yakından ilgilenmeye çağıran çevre hukukunun önemli isimlerinden Av. Arif Ali Cangı, “Doğa, nimetini doğal olarak sunuyor, siz yeter ki doğal olanı seçin, kirletici olanı değil. Öncelikli olan yaşamın korunmasıdır dedi.. Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şube Başkanı Ertuğrul Barka ise altın madenciliğine karşı çıkılırken sorunun sadece, altın eldesi sırasında oluşan çevresel kirlilik ve ekolojik yıkım olmadığına dikkat çekti. Olayın ekonomik ve politik yönlerinin de olduğunu belirten Barka, Altına kimler sahip oluyor? Altın çıkartılan ülkeler dahil, 158 ülkenin elindeki altından daha fazla altın Hollanda Merkez Bankasında değil mi? Altının çıkartıldığı ülkelerle, sahip olan ülkeler başka başka dedi. Jeoloji Yüksek Muhendisi Tahir Öngür ise burada altın eldesi için Jeotermal Kaynaklar ve Mineralli Sular Kanunu’na göre ruhsat alınması gerektiğine vurgu yaparak, Dikili-Kaynarca Jeotermal Alanının MTA üzerine ruhsatlı olduğuna dikkat çekti. (İzmir/EVRENSEL)
Özer Akdemir.
Türkiye'de altın madenciliği: 'Zeytin ve ayçiçeği, eskiden en yoğun olarak görüldüğü yerlerde artık yok'--

Türkiye'de altın madenciliği 2001 yılında Bergama Ovacık madeninin kurulmasından bu yana tartışılıyor. Avrupa kıtasında en çok altın madenciliği yapılan ülkelerden bir tanesi olan Türkiye'de maden mühendisleri arasında fikir ayrılıkları yaşanıyor.

Bir taraftan siyanür gibi çeşitli zehirli maddelerin kullanımıyla gündemde olan madencilik yöntemlerinin insan sağlığı için risk oluşturduğu ve etkilerinin uzun yıllar boyunca sürmesi nedeniyle ekosistem dengelerinin tehlikeye atıldığı söyleniyor.

Diğer taraftan ise doğru yönetim ve denetim uygulamaları ile altın madenciliğinin güvenli bir şekilde yapılabileceği, hasar gören sahaların ise onarılabileceği ifade ediliyor.

Türkiye'de 2012'den bu yana maden ruhsatı için yapılan müracaat sayısı 20 binden fazla, bu süre içinde düzenlenen arama ruhsat sayısı ise yaklaşık 19 000.---Peki altın madenciliğinin çevreye ve insan sağlığına etkileri nedir? Madenciliği ekolojik yöntemlerle yapmak mümkün mü? Türkiye'nin iklim krizi ve biyolojik çeşitlilik kaybıyla mücadelesinde madenciliğe ilişkin politikalarının muhtevası nedir? biz uzmanlara sorduk.---

Ekoloji üzerindeki etki aramadan ayrıştırmaya tüm etaplarda söz konusu

Altın madenciliği, geçtiğimiz haftalarda Erzincan'a bağlı İliç bölgesinde 2010'dan beri faaliyette olan, ancak son zamanlarda kapasite artışına gitmek isteyen Çöpler Altın Madeni ile tekrar gündeme geldi.

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu sonuçlanan Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ'nin büyüme talepleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) dava açmasıyla yeniden değerlendiriliyor. Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen bilirkişi keşfinin sonuçları bekleniyor.

Öte yandan benzer şekilde kapasite artırımı başvurusunda bulunan Ordu'nun Fatsa ilçesindeki Altıntepe Madeni için geçtiğimiz günlerde ÇED değerlendirme toplantısı yapıldı ve şirketin talebi reddedildi.

Altın Madencileri Derneği'ne göre Türkiye'de 19 tane aktif altın madeni bulunuyor. Son 22 yılda ise 421 tondan fazla altın üretildi.

Uzmanlar, kayaçlarda bulunan ve bazen gözle görülmeyecek küçüklükteki altın parçacıklarının konumunu tespit etmek için ilk etapta yapılan arama ve sondaj çalışmalarıyla ekolojik yıkımın başladığını belirtiyor. Kimyasallarla ayrıştırma yöntemleri ve maden atıklarının doğa ile etkileşiminin ise bunu takip ettiğini söylüyor.

TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Eylem Tuncaelli, Türkiye'de 2012-2018 yılları arasında maden arama ve işletme için tahsis edilen orman alanı miktarının 65 bin 884 hektar olduğunu söylüyor.

Tuncaelli, ülkede çok sayıda bölgenin madenlere ruhsatlandırıldığını, buralarda orman ve verimli tarım alanlarının tahrip edildiğini aktarıyor.

Tuncaelli, "Kaz Dağları yöresinin yüzde 79'u, içinde altının da olduğu dördüncü grup maden ruhsatlarının tehdidi altında. Yörede 2000'li yılların başından bu yana işletmeler 30'un üzerinde siyanürlü altın madenciliği projesini ilgili bakanlıklara sundu" diyor.

Su kaynakları kirleniyor, tükeniyor

Tuncaelli, madencilik faaliyetlerinin başlatıldığı bölgelerde gerçekleştirilen kazı çalışmalarının sonucu olarak yer altı sularının akış yönünün değiştiğini ve su miktarının azaldığını anlatıyor.

Tuncaelli, "Bugün Ordu, Fatsa ve Kütahya Kışladağ'da maden projelerinin çevresinde yaşayan halk, yaşamsal ihtiyacı için gerekli güvenli içilebilir suya ancak evlerine taşıdıkları damacana su ile erişebiliyor" diyor.

Kaz Dağları bölesindeki Kirazlı Altın Madeni'nin ÇED raporunda, madenin işletmede kalacağı 6 yıllık süreçte 2 milyon metre küp su tüketmesinin beklendiğini söyleyen Tuncaelli, bu rakamın 10 milyon 500 bin kişinin günlük su tüketimine eşit olduğunu belirtiyor.---

Uzun vadeli etkiler

Bazı uzmanlar, madencilik faaliyetleri müdahalelerinin doğada beklenmedik etkileşimlere ve tepkilere yol açtığını, kimyasal kullanımının ise geri alınamaz etkilerle sonuçlandığını belirtiyor.

BBC Türkçe'ye konuşan Metalurji Yüksek Muhendisi ve TMMOB üyesi Cemalettin Küçük, en büyük sorunlardan bir tanesinin kazılan alanlardan çıkartılan ve metrelerce yükselen atık yığınlarının su ve hava ile etkileşimiyle asit oluşturması olduğunu, bunun etkilerinin görülmesinin bazı yerlerde 10 yıl sürebileceğini söylüyor.

Bugünlerde tek bir gram altına ulaşmak için bazı yerlerde 25 ton kayacın yerinden sökülmesi gerektiğini söyleyen Küçük, oluşan bu atık dağlarının maden faaliyetlerinin bitiminde ortamda olduğu gibi bırakıldığını ve toksik hale geldiğini bildiriyor.

Bunun sürdürülebilir bir yöntem olamayacağını söyleyen Küçük sözlerine şöyle devam ediyor:

"Örneğin Uşak Eşme'de altın madeni çalışmaya başladığında güçlü bir yağmur yağdı ve atık dağının yüzeyindeki kimyasal yapıyı tamamen değiştirdi. Bu, insanlarda zehirlenmeye yol açtı. Erzincan Çöpler Madeni'nde de atık dağının dibine badem ağacı dikmişler. 3 yıl sonra o ağaç kurur."

Geçmiş yıllarda Bergama ve Uşak gibi bölgelerde altın madenciliği faaliyetlerinin tarımı, endemik biyolojik çeşitliliği ve insan sağlığını ve yaşamını olumsuz etkilediğini söyleyen Küçük, TMMOB'nin Erzincan'da düzenlenen bilirkişi gezisinde tüm bu alanları temsil edecek ve değerlendirebilecek uzmanların bulundurulmasını istediğini, ancak bu talebin reddedildiğini anlatıyor.

Küçük, "Maden şirketleri madencilik faaliyetlerinin sosyolojik etkilerini ve halk sağlığı tehlikelerini değerlendirmeden işletmelerini kuruyor. Halbuki bunlar uzun süreli takip edilmesi gereken etkenler" diyor ve şöyle devam ediyor:

"Bugünlerde Bergama yakınındaki Bakırçay Ovası'ndan söz edemiyoruz. Türkiye'de pamuğun, tütünün, zeytinyağı ve ayçiçeği yağının en yoğun görüldüğü yerdi burası ve artık hiçbiri yok. Köylüler ise madende işçi olarak çalıştıktan sonra bölgeden göç etmeye başladı" diyor.---

 

Siyanür sorusu

Maden Mühendisleri Odası'na göre dünyada altın üretiminin yaklaşık yüzde 85'inde siyanür kullanılıyor. Uzmanlar, siyanürün en etkili ve ekonomik yöntem olduğunu söylüyor.

Madencilik sürecinde kayaçtan elde edilen cevher siyanürlendikten ve içindeki altın ayrıştırıldıktan sonra geriye kalan siyanürlü atıklar su ile arındırılıyor ve atık havuzunda tekrar kullanılmak üzere tutuluyor.

Fakat bazı uzmanlar siyanürün atıklardan tamamen arındırılamadığını ve atık su depolarına karıştığını öne sürüyor, bu havuzlarda yaşanacak en ufak bir kazanın çok tehlikeli sonuçları olabileceğini söylüyor.

Maden şirketleri bu havuzların çok dikkatli bir şekilde yönetildiğini söylese de Birleşmiş Milletler Çevre Programına (UNEP) göre son 10 yılda 40'tan fazla ciddi ölçekte atık maden barajı kazası yaşandı, yüzlerce insan yaralandı ve temiz suya erişim sağlanamadı.

Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi ise Türkiye'de de en son Kasım 2021'de Giresun'da bir madenin atık havuzunun patlamasıyla 4 bin 500 tondan fazla kimyasal atığın çevreye yayıldığını tespit etti.

Erzincan Çöpler Altın Madeni'nde çevre aktivistleri, atık havuzunda yaşanacak en ufak bir kazanın yakınındaki Fırat Nehri'ni zehirleyebileceğini söylüyor.



Değerli Metal Madeninin Geri Kazanımı, Siyanürsüs Altın İşleme, Kimyasalsız Altın Cevher Zenginleşti, Gümüş Altın Cevher Zenginleştirme, Metal Geri Dünüşüm Makinesi, Hurda Metal Geri Kazanımı
Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanıyoruz.Detaylı bilgi
Tamam
Makinecim.com AgrotorkKapat